İlk başta küçük ve sıradan gibi görünen bu köy, biraz keşfettikçe ve orada ki yaşlı teyze ve amcalarla sohbet edince aslında öyle olmadığını gösteriyor. Güzel gözlememi ve sıcacık çayı içerken dinledim bazılarını. Her ne kadar Alevi köyü olarak bilinse de Şamanizmin etkilerini de görebilirsiniz bu köyde. Şaman ayinleri düzenlenirken genellikle kimseyi almıyorlar. Ancak belki küçük bir istisna da bulunabilirler belki, şansınızı deneyin derim! Ayrıca ben yerel insanların anlattıkları hikayelere de bayılırım. Sanki gerçekten oradaymışım gibi hissettirir bana hep...
Gelelim müzeye. Mutlaka uğramanız gereken bir yer. Alibey Kudar adlı bir öğretmen tarafından kurulmuş, küçük sevimli bir müze kendisi. Ayrıca Türkiye'nin ilk özel etnografya müzesi oluyor. Orta Asya'dan Türkiye'ye göç etmiş Türk boylarının ilginç kültürel miraslarını burada görebilirsiniz. Birbirinden değişik kıyafetler, kullanılan aletler ve çadırlar bulunuyor. Ayrıca Kaz Dağları efsaneleri de bu müze de yer almakta.Bir de Tuncel Kurtiz bu köye defnedilmek istemiş ama köyün ihtiyar heyeti bunu kabul etmemiş. Haberlere çıkmıştı bu olay. Neden kabul etmemişler bilemedim. Orası da beni aşar zaten, var demek ki bir bildikleri. Okuması, yazması keyifli de böyle şans eseri keşfetmenin tadı da bir ayrı. Gidin, gezin görün! Ama önce okuyun... :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder