http://lorieninseyahatgunlukleri.blogspot.com.tr/2016/12/turkiyeden-arjantine-uzanan-bir-gezi.html?spref=fb
Buenos Aries'te 3. günüm. Param yok. Sinirlerim bozuk. Cüzdanımı kim çaldıysa Allah belasını versin diyip duruyorum sürekli. Sabah uyanıp kahvaltı etmek için otelin restoranına indim.Kahvaltılık bir şeyler bakıyorum kendime, tabağımı doldurup bir masaya oturdum. Ama hala gözlerim dolu dolu. Biri geldi yanıma " Oturabilir miyim" diye sordu. " Tabi" dedim ben de. En kötü beni kahvaltı bıçağıyla doğrar zaten. Ama baya sevimli birisi kendisi Meksikalı ve ismi Jerenimo. İsmi çok hoşuma gitti ya. Zaten orda kaldığım günler boyunca her sabah restorana indiğim de Jerenimoooooooo diye bağırarak indim. Zaten çocuk 2. günün sonunda bıktı bu espriden. Ama ben devam ettim.Jerenimo sağolsun o gün baya yardımcı oldu
bana. Birlikte şehri gezmeye gittik. Sahile indik beraber. Hayatımda ilk defa okyanus gördüm. Çok değişik hissettim. Başta suya girmek istemedim. Köpek balıkları beni yiyecek diye ortalığı birbirine kattım. Sonra beni ikna ettiler ben de bir daldım, ay çok tuzlu bu su diye söyledim. Dudaklarım on kilo çekirdek yemişim gibi şişti tuzdan. Çok fazla açılmadım ama saatlerce yüzdüm. Yine de çok keyif aldım.
Arama Sonuçları
![]() |
| Cüzdanımın Bulunduğu An |
Karnımız acıkınca bir angusçuya gittik. Zaten Arjantin angusu ile meşhur. Bana çok ağır geldi. Ama yolunuz düşerse deneyin derim tabii. Akşama doğru otele geri döndük üstümüzü değiştirmek için. Otele vardığımda resepsiyonda ki görevli bana seslendi. Cüzdanım bulunmuş. Allah'ım geberdim mutluluktan. Nakit param yoktu elbette ama kartlarım yerindeydi en azından. Ona da şükür. Zaten çok fazla nakit para almamıştım yanıma. Bir sevinçle odama çıktım. Güzelce hazırlanıp bu akşam içkiler benden dedim. Ama demez olaydım. Jerenimo dokuz tane bira içti. Sinirlerim bozuldu artık. O sarhoş oldu deli gibi eğlendi. Bense yuh ya dokuz bira içme ne ulan! diye söylendim. Öylece otele geri döndük.
Ertesi gün otelde tanıştığım Yunan çift Korina ve Vagelis ile beraber havuza çıktım. Havuzda biraz yüzüdükten sonra canım çok sıkıldı, odama ineyim dedim. Merdivenlerin başında odamın anahtarını havuzun orada unuttuğumu fark ettim. Ani bir şekilde geri dönünce sinek gibi cam kapıya yapıştım. Öyle bir ses çıktı ki, orada güneşlenen bir İspanyol korkudan şezlongundan kendini yere attı.Suratım uyuştu ama öyle böyle değil. Elimle burnumu kapadım hemen. Bir kova kan aktı. Oradakiler hemen yanıma geldiler. Biri suratıma bakınca dehşet içinde kaldı. Burnum resmen sola yatmış çünkü. O an düşüp bayıldım. Beni bir hastaneye götürdüler. Xray falan çektirdim. Doktor burnumun kırıldığını ve ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Açıkçası böbreğimi kaptırmaya pek niyetim olmadığından kabul etmedim. Burnuma koca koca tamponları tıkıp beni geri yolladılar haliyle. Mecbur o günün odamda yatıp, televizyonda ki aptal bir pembe dizi izleyerek takıldım.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder