Merhaba Sevgili Gezgin Arkadaşlarım,
Bu yazımda sizlerle bir rock festivaline giden kadının
çantasında bulunması gereken materyallerden bahsetmek istiyorum. Ama tabi ki konuyu dağıtıp başka şeylerden
bahsedeceğim!
En son katılmış olduğum Zeytinli Rock Festivaline giderken
önce nelere ihtiyacım olacağını yazıp onları kenara koydum. Gerekli dediğim
şeyler anca koca bir valize sığardı. Haliyle eleme yaparak yoluma devam ettim
ve 40 lt bir seyahat çantasıyla yetinmem gerektiğini anladım. Bir kadını tatile
ya da yolculuğa çıkarken en çok bavul uğraştırır. Çünkü tam olarak neye ihtiyacı
olduğunu kestirmesi zor oluyor. En azından benim için öyleydi. Festivale
gitmeden birkaç gün önce arkadaşımla hatta şöyle bir diyaloğumuz olmuştu, aynen
aktarıyorum:
M: Olm saç maşasını napıcan orda?!
L. : Ama saçlarımı yapmak için lazım. İhtiyacım var ona!
M: Yemin ederim gitmem bak seninle. Rock Festivaline
gidiyorsun ya! Sen yıkana bilirsen şükret. Bir de maşa diyor. Kapat ya telefonu!
L. : Ne dedim ki ben
şimdi?
Gerçekten o an neden bu kadar kızdı bana anlamadım. Ama saç
maşamı koymamın benim için daha sağlıklı olacağını düşünüp koymadım. Ama bir ton t- shirt, şort, elbiseler, birkaç
çift ayakkabı, makyaj malzemelerim, kişisel bakım ürünlerim ve daha bir çok
ıvır zıvır koyup çantamın fermuarını kapattım. Çadırımı ve matımı da çantama
sabitledim. Voliâ! Festivale hazırım.
Arkadaşımla festival için yola koyulduk. Buluştuğumuz gibi
çantamda maşanın olup olmadığını sordu. Varsa benle gelmeyecekmiş. Rezil
olurmuş. Sonra bir baktım o küçük bir sırt çantası almış yanına sadece. Bir de çadırı
var. Zaten çantanın içi daha çok alkol dolu. ( Hoş onları da ben yokken diğerleri
ile içti. Çünkü ben o sırada yana yakıla kuaför arıyodum. L ). Neyse benim ufacık bir dikkatsizliğimden dolayı bir
gün erken festival alanında olmak zorunda kaldık. Çünkü bir önce ki sene olduğu
gibi açılış partisi gibi bir şey olacağından adım gibi emindim. Ama yokmuş.
Mert bana çok kızdı. Zaten yol boyunca hep
uyudu. Uyandığı zamanlarda da bana
kızmaya devam etti. Festivalin yapıldığı şehre geldik. Otogardan direkt
festival alanına minibüsler var. Yani bulamamak gibi durum yok.

“ Don soğuktan! Allah'ım takma kirpik takıyor ya! Vermeyeceğim gömleği ! “ dedi. Bende
sinirlendim. “Ne yapayım ya çantamda yer kalmadı. Sanki bilerek almadım!” gibi
saçma sapan bir cümle kurdum. Ama ilerleyen saatlerde kıyamadı bana. Verdi
gömleği. Bütün festival akşam olduğunda ben giydim gömleği. O da üşümemek için
gidip poga falan yaptı insanlarla. Bacağı yaralandı. Sonra gelip yine
kızdı.

Baktım Mert beni arıyor. Uyumamış hayvan, gidip insanlarla makara yapmış. Sonra çok sıkılmış. Aklına da beni arayıp uyandırmak gelmiş. Dedim “ Mert çok uykum var. Kalkmıycam. “ O da “ Ama çiğ köfte aldım bak” dedi. Uyuz hep açıklarımdan yararlanıyor. Kalkıp yanına gittim. Çiğ köfteyi yeyip, sahilde on beş dakika falan oturduk. Benim uykum geldi, yatıcam ben dedi. Çadıra gitti. Ben de mal gibi sabaha kadar ayakta kaldım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder